Ana SayfaİSTANBUL HALKININ YAŞAMI SİYASİ HESAPLARA KURBAN EDİLİYOR-İMO----

İSTANBUL HALKININ YAŞAMI SİYASİ HESAPLARA KURBAN EDİLİYOR-İMO

17 Temmuz 2012 - 10:29 borsaningundemi.net

İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş'ın, dün AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından
düzenlenen ?2009 Yerel Seçimlerinin 2. Yılı Değerlendirme
Toplantısı?nda İstanbul?un deprem sorununa çözüm üretmek adına
İstanbul?daki kaçak ve ruhsatsız binalara deprem güçlendirme izni
verebileceklerini açıkladığını hatırlatarak, "Topbaş açıklamasında
?Halkımız deprem riski taşıyan binaları kullanmaya devam ediyor. Bu
yapılar kullanımda olduğu için müdahale edemiyorsunuz. Deprem
güçlendirmesi adına müracaat yapanlar belediyelerden ruhsat alamadığı
için bir çözüm gelmesi gerekiyor. Bununla ilgili bir af sayılmayacak
ama diğer taraftan geçici bir kullanım belgesi verilmesi için
çalışmalar yapıyoruz. Böyle bir hazırlığımız var. Bunu, hükümete ve
TBMM'ye teklif edeceğiz.? ifadelerini kullanmıştır. Türkiye?nin bir
deprem ülkesi olduğu sır değildir. Sayın Topbaş?ın İstanbul?daki
mevcut yapıların % 60-70?inde imara aykırılıklar olduğu yönündeki
tespiti de doğrudur. Odamız her platformda deprem fay hatları üzerinde
bulunan hemen hemen tüm illerimizde mevcut yapı stokunun sorunlu
olduğuna, inşa halindeki yapılarda ise denetimlerin yetersizliği ve
yapı denetimin gereğince uygulanmaması nedeniyle olası depremlerde çok
sayıda insanımızın hayatını kaybedeceğine dair endişelerini dile
getirmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
İMO açıklamasında şunları söyledi:
"Deprem riski yüksek olan illerimiz arasında 15 milyona varan
nüfusuyla İstanbul?un acil çözümler beklediği biliniyor. Olası bir
İstanbul depreminde kaçak yapılaşma, imar yasasına ve yapı denetim
yasasına uygun inşa edilmeyen binaların varlığı nedeniyle tüm
yapıların %40?ının hasar göreceği, %10?unun yıkılacağı ve 100 binin
üzerinde insanımızın hayatını kaybedeceği varsayılmaktadır..
Ancak sorunun çözümünde birinci derecede yetkili olan Kadir
Topbaş, olası İstanbul depremi ile ilgili, meslek odalarının,
üniversitelerin ve bilim insanlarının uyarılarını dikkate almak yerine
insan yaşamını siyasi ranta çevirmeyi tercih etmektedir.
Kadir Topbaş, denetimsizlik nedeniyle artan kaçak yapılaşmanın
hesabını vermek, denetimsizliğin önüne geçmek yerine örtülü imar
affına hazırlanarak sözüm ona deprem için önlem aldığını, dolayısıyla
insan yaşamını önemsediğini iddia etmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki yapı stokumuzun bu duruma gelinmesinde
merkezi ve yerel yönetimlerin payı büyüktür. Her seçim dönemi
çıkarılan imar afları kaçak yapı sahiplerinde ?bir yolu bulunur?
algısına yol açmaktadır. Topbaş?ın yaptığı talihsiz açıklama ne yazık
ki bu algıyı daha da pekiştirecektir.
Japonya depremi sonrası toplumsal duyarlılığın arttığı bir süreçte
mevcut yapıların depreme karşı güçlendirmesi gerekliliğinden yola
çıkarak yapılan örtülü imar affı önerisi seçim öncesi umut tacirliği
yaparak halktan oy alma çabalarından öte bir anlam taşımamaktadır.
Ruhsat almaksızın inşa edilen kaçak yapılar gerek projelendirme
gerekse imalat sürecinde hiçbir şekilde mühendislik hizmeti almamış
yapılardır. Varsa projelerinin deprem yönetmeliğine uygun olup
olmadığı bilinmemektedir. İmalat süreci denetlenmediği için kullanılan
malzemelerin standartlara uygun olup olmadığı da bilinmemektedir.
Dahası Topbaş?ın önerisi kendi içinde uygulanabilirliği ve
mühendislik hesapları yönünden de sakıncalar barındırmaktadır. Sayın
Topbaş mevcut her yapının güçlendirebileceğini varsaymaktadır. Bu
mantık hatalıdır. Deprem güvenli yapı için güçlendirme önerilen
yöntemlerden biri olmakla birlikte her bina için uygulanamaz.
Mevcut bir yapının güçlendirilmesine ya da yıkılıp yeniden
yapılmasına, yapının tasarımı, güçlendirme maliyeti ve benzeri
etkenlere bakılarak karar verilir. Örnekse, bir yapının güçlendirme
maliyeti yıkılıp yeniden yapılma maliyetinin %40?ını aşıyorsa bu
yapının güçlendirilmesi tercih edilmez. Topbaş?ın önerisinin
uygulanabilirliği teknik anlamda da sorunludur.
Bir deprem coğrafyasında bulunan ülkemizde merkezi ve yerel
yönetimlerin yapması gereken imar afları uygulamalarını teşvik etmek
değil, cezai yaptırımlar ve yoğun denetimlerle kaçak ve imar dışı
uygulamaların önüne geçecek önlemleri almaktır. "

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey