AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB’ye yönelik soruşturmalar hakkında da açıklamalar yaptı.
Ömer Çelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmasına ilişkin yargı sürecinin devam ettiğini, sürecin, siyasetin de gündeminde olduğunu ifade etti.
Evrensel prensip olarak masumiyet karinesinin esas olduğunu söyleyen Çelik, "Siyasetçinin yapması gereken yargı sürecini izlemektir. Çünkü hiçbirimiz dosyanın içeriğiyle ilgili bilgiye sahip değiliz." diye konuştu.
Savcının iddianamesini mahkemenin nasıl ele alacağını değerlendirme mercisinin siyasetçiler olmadığını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbirimizin, yargı süreciyle ilgili bahsettiğim prensiplerin dışına çıkan herhangi bir değerlendirme yapmasının geçerliliği, zemini, meşruiyeti olmaz. Fakat, süreç başladığı andan itibaren CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, bunun Cumhurbaşkanımız ve partimiz tarafından CHP'ye dönük bir darbe girişimi olduğunu söylüyor. Özel'in kullandığı kavramlar, herhangi bir siyasi değerlendirmenin temelini teşkil edecek bir siyasi alfabe konusunda, okuryazarlık konusunda CHP'de kronik bir sorun olduğunu bir kere daha gösteriyor. Siyasetin durması gereken yer neresidir, demokratik toplumlarda siyaset hangi pozisyonda durur, muhalefet hangi ilkeler temelinde muhalefetini şekillendirir, bununla ilgili olarak CHP'nin herhangi bir öğrenme kabiliyetinin olmadığı görülmüştür."
"Yapay zekânın CHP'ye öğreteceği çok şey var"
Yapay zekâya "CHP'nin yerinde olsan nasıl muhalefet yaparsın?" diye sorulduğu takdirde yapay zekânın Özgür Özel ve CHP yönetiminin ortaya koyduğu argümanlardan daha ileri argümanlar sunabileceğini savunan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapa zekânın, siyaset, yargı ilişkilerinde, demokratik kültür, yargı ilişkilerinde nerede durması gerektiği konusunda CHP'ye öğreteceği çok şey var. Şunun anlaşılması gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın, AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın mücadelesinin adı demokrasi ile yan yana yazılır, darbenin ise zıddına yazılır. Türk siyasi hayatına özel bir arama motoru olsaydı, 'darbe' ve 'darbecilik' yazıldığında hemen karşısına eşittir CHP diye bir sonuç verirdi. Özgür Özel'in bizi darbecilikle suçlayacak, Cumhurbaşkanımıza dönük olarak darbecilik ithamında bulunacak ne bir kapasitesi ne bir dayanağı ne de siyasetin meşru zeminlerinde söyleyeceği bir söz vardır. O sebeple bizim ismimiz her zaman darbenin ve darbeciliğin zıddına yazılırken CHP'ni ismi her zaman bunun yanına yazılır. Şimdiye kadar da böyle olmuştur."
"Yassıada zihniyeti"
Çelik, Türkiye'de her türlü vesayet ve darbe girişiminin en büyük lojistiğinin Yassıada zihniyeti olduğunu dile getirdi
Her türlü vesayet ve darbe girişiminin siyasi organizasyonu olarak CHP'nin gündeme geldiğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:
"Sayın Özgür Özel ilk işbaşına geldiğinde bir normalleşme süreci başladığında, Sayın Cumhurbaşkanımız da bir iadeiziyaretle bu sürece destek verdi, biraz umutlanmıştık. Fakat bir kere daha görüyoruz ki umudumuz boşa çıkmıştır. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu siyasi mücadele, CHP'nin bütün engellemelerine ve bütün bu bahsettiğim vesayet girişimlerine rağmen gerçekleşmiş ve demokratik sonuçlar doğurmuştur. O yüzden Özgür Özel sivil darbe nedir, darbe girişimi nedir, darbe girişimine siyasi organizasyonlar nasıl destek verir diye bir merak içerisindeyse bu konuyla ilgili bulacağı en zengin literatür CHP'nin tarihinde vardır. Hele, Sayın Özgür Özel'in 15 Temmuz ile bu yargısal süreci eşdeğer görmesi siyasi bilgisizliğin ve siyasi cehaletin zirvesini oluşturmuştur. 15 Temmuz gibi bir terörist darbe girişimiyle bir yargısal süreci eş tutmak bir kere daha göstermiştir ki CHP kendisini demokratik sistem içerisinde bir siyasi parti olarak görmemekte, devletin sahibi zannetmektedir. Milletimiz, bu şekilde kendisini devletin sahibi zanneden, devleti ve millet iradesini kendisinin mülkü zanneden bu siyasi organizasyona bütün seçimlerde, demokratik yarışlarda haddini bildirmiştir. Sandık iradesinin hür bir şekilde tecelli ettiği seçimlerle de CHP'ye değil, Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'mize, ittifakımıza destek vermiştir."
"Millet iradesiyle yol yürüyerek devrimler gerçekleştirmiş bir partiyiz"
AK Parti'li Çelik, Özgür Özel'in, kendilerini, siyaseti hukuk yoluyla dizayn etmekle itham ettiğini anımsatarak, siyasetin nerede durması gerektiğini çok iyi bildiklerini, siyaset meydanlarının partisi olduklarını belirtti. Çelik, şu görüşleri paylaştı:
"Biz karşımıza en karanlık odakların çıktığı zamanda bile millet iradesine giderek millet iradesiyle birlikte yol yürüyerek, bu ülkede büyük devrimleri, değişimleri, demokratik siyaset mekanizmaları içerisinde gerçekleştirmiş bir partiyiz. Biz siyaset meydanlarının partisi olarak meydanlarda bütün tarihimiz boyunca ve bugünümüzde de milletimizle buluşurken, CHP'nin yapmaya çalıştığı, birtakım karanlık koridorlarda, millet iradesini sakatlamaya, budamaya, tırpanlamaya dönük birtakım komitacılık faaliyetlerinden ibaret."
"Mutfakta hep aynı zihniyet var"
"Cumhurbaşkanımıza söylediğiniz sözlerin size dönük olarak ifade ettiği tek şey, alnınıza yazılmış bir utanç olacaktır" diyen Çelik, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın bu ülkede her türlü siyasi suikastı, tehdidi bertaraf ederek nasıl bir şekilde demokratikleşme mücadelesini yürüttüğünü yıllar içerisinde hepimiz yakinen biliyoruz. Milletimiz de bunu takdir etmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın demokrasimize verdiği bir saatlik emek, CHP'ye 100 yıl yeter. Hani, 'Mutfakta biri mi var?' diye bir soru var ya. Mutfakta hep aynı zihniyet var, mutfaktan hep aynı şey çıkıyor. Sadece tabela değişiyor. Zaman zaman 'demokratikleşme', zaman zaman 'helalleşme', zaman zaman 'normalleşme' diyorlar ama mutfakta Yassıada zihniyeti aynen duruyor."
Yolsuzluk ve terörle ilgili yürütülen soruşturmadaki bütün iddialara kamuoyunun yabancı olmadığını belirten Çelik, uzun zamandır CHP'liler tarafından sosyal medyada ve başka mecralarda ifade edildiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı "haddini aşan, saygısız" ifadeler kullanacağına, bu iddialarla ne düşündüğünü söylemesi gerektiği değerlendirmesinde bulunan Çelik, "Bu iddialar karşısında CHP genel başkanlığı koltuğunda oturan birisinin, bizzat CHP'liler tarafından CHP'li belediyelere dönük getirilen bu iddialarla ilgili söyleyecek sözlerinin olması gerekir. Bunu örtbas etmek, bununla ilgili cevaplardan kaçmak için Cumhurbaşkanımıza ve bize saldırması, CHP yönetiminin, CHP'li belediyeleri ve kurultay dahil olmak üzere çeşitli organizasyonlarıyla ilgili gündeme gelen iddialardaki ortaya çıkan cari açığı kapatmaya yetmez." diye konuştu.
Çelik, kamuoyunun, Özel'den bu iddialarla ilgili olarak cevap vermesini beklediğini dile getirerek, "Sayın Özgür Özel, 'Ben Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle ilgili gündeme gelen bütün bu iddiaların doğru olmadığını düşünüyorum ve buna kefilim' diyebiliyor mu? 'Bu iddialar ispatlanırsa Genel Başkanlıktan istifa ederim' diyebiliyor mu? Diyebiliyorsa, bu doğrultuda gidecek, tartışmaya bu doğrultuda müdahil olacak. Cumhurbaşkanımızla, AK Parti'mizle, Cumhur İttifakımızla ilgili saldırılar yaparak gündemden herhangi bir şekilde kaçması mümkün değil." ifadelerini kullandı.
"Bu paralel devlet anlayışıdır"
Özel'in, CHP'nin iç süreçlerini, Türkiye'nin resmi süreçleriyle karıştırdığı görüşünü dile getiren Çelik, parti içinde gerçekleştirecekleri cumhurbaşkanı adayı belirleme ön seçimi sandığını, Türkiye'nin resmi seçim sandığı zannettiğini söyledi.
Çelik, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemeye yönelik ön seçimi "apolitik bir durum" şeklinde nitelendirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Seçime daha 3 sene var, Cumhuriyet Halk Partisi'nin şimdiden uğraştığı tek konu bu. Niye? Çünkü mesele, Türkiye'ye dönük herhangi bir irade üretmek değil Cumhuriyet Halk Partisi'nin içindeki iç kaynamaları yönetmek. Kendi iç seçim sürecinizi Türkiye'nin resmi seçimi zannederseniz, herhangi bir konuda içinizde belirlediğiniz aday söz konusu olduğunda bunu, Türkiye'nin bu şekilde kabul etmesini isterseniz, o zaman sizin zihniyetinizde demokrasi olmaz. Bu paralel devlet anlayışıdır."
CHP'de her konuda en az 3 ayrı yapının ortaya çıktığı değerlendirmesini yapan Çelik, "Mesela bir CHP milletvekili çıkıyor, 'Biz bu yargısal süreçleri tahmin ettik. Onun için bu cumhurbaşkanı adaylığı sürecini başlattık.' diyor. Sayın Özgür Özel, çıksın, gerçekten böyle midir, değil midir cevap versin. CHP'nin siyasi kararlarının neticelerinin, hukuki ayrıcalık olduğu iddiası, Sayın Özgür Özel'in ortaya koymaya çalıştığı iddia, tamamen temelsiz bir iddiadır. Ne zamandan beri CHP'nin kararları, Türkiye'nin devlet kurumlarını bağlamaktadır ve o kararın sonuçları, hukuki ayrıcalık ve dokunulmazlık oluşturmaktadır. Bu tamamen çok yanlış, çok ilkel, çok antidemokratik bir paralel devlet anlayışıdır." diye konuştu.
"Şiir okumak neresi, buradaki iddialar neresi?"
Çelik, Özel'in, bu yargısal süreç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şiir okumasıyla başlatılan yargı sürecini eş değer tutmaya çalıştığını belirterek, "Şiir okumakla bu dosyadaki iddiaları eş değer tutmanız bile yargısal sürece hiçbir şekilde saygı duymadığınızı gösteren net bir ifadedir. Yani şiir okumak neresi, buradaki iddialar neresi? İkincisi, o ağır vesayet günlerinde bu mücadele verilirken Cumhuriyet Halk Partisi neredeydi, hangi açıklamaları yapıyordu, onlar da tarihi kayıtlarda mevcuttur." ifadelerini kullandı.
Başka muhalefet partilerinden de "paralel" birtakım yöntemler, söylemler kullanıldığını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlara sorumuz şudur, ismi geçen bu Cumhuriyet Halk Partili belediyelere kefil misiniz? Bahsedilen eylem ve işlemlerin hepsine kefil misiniz? Masumiyet karinesi esastır. Dolayısıyla, kararı mahkemeler verecektir ve bu karara saygı duyacağız. Ama bir yargısal süreç çıktığında Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti'mize dönük bu söylemleri kullandığınız zaman bizim de bu soruyu sormamız meşru olur."
Çelik, yargısal süreçlerde siyasetin nerede duracağı konusunda açık bir bilgisizlik olduğunun net şekilde görüldüğünü belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Hele de Sayın Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti'mizi 'sivil darbe' gibisinden bir ifadeyle yan yana anması, siyasi akılsızlığın zirvesidir. Bu ülkede bütün bunları size rağmen yaptık. Sizin her türlü modern, postmodern darbe girişimine verdiğiniz destek, milli irade karşısında çeşitli yargı vesayetini, askeri vesayeti kullanarak yapmaya çalıştığınız sivil darbelere rağmen bütün bu süreçleri gerçekleştirdik. Dolayısıyla, hem Türkiye'nin demokratikleşmesi hem Türkiye'de milli iradenin, 'Egemenlik, kayıtsız, şartsız milletindir' ilkesinin yerleşikleştirilmesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin karşı mücadelesine, zıddına durmasına rağmen gerçekleşmiştir."
"CHP'nin, Atatürk'ün kurduğu partiyle bir ilişkisi kalmamıştır"
Ömer Çelik, "Dün Türkiye'de esasında bir sivil darbe gerçekleşti. Özgür Özel, CHP'lileri sandığa çağırırken kendi cumhurbaşkanı adaylarını belirlemek için çıktı, adayın kim olacağını şimdiden ilan etti ve 'Biz bu olaylar karşısında hep beraber şu isme destek vereceğiz.' dedi." ifadelerini kullandı.
Özgür Özel'in konuşmasının, CHP seçmenine ve delegelerinin iradesine karşı esasında bir "sivil darbe" olduğunu dile getiren Çelik, aynı zihniyetin tekrar tecelli ettiğini söyledi.
"CHP'nin, Atatürk'ün kurduğu partiyle bir ilişkisi kalmamıştır." diyen Çelik, CHP'nin, Atatürk'ün kendi mirasından, İş Bankası hisselerinden, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu için ayırdığı ödenekleri yıllarca ödemediği değerlendirmesini yaptı.
Çelik, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun, Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı dava açarak Atatürk'ün vasiyetinin yerine getirilmesini sağladığını söyledi.
Atatürk'ün vasiyetinin yerine getirilmesini engelleyenin CHP yönetimleri olduğu görüşünü dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet Halk Partisi yönetilemiyor, kendi içerisinde bir kriz var, herhangi bir siyasi kapasite üretilemiyor. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, kendi kendine siyasi kayyım atamış gibisinden başka etkiler çerçevesinde siyasetini şekillendiriyor. Burada doğan demokratik cari açığı da bize saldırarak kapatmaya çalışıyorlar. Biz, sizin, Cumhurbaşkanımıza dönük saldırılarınıza, partimize dönük saldırılarınıza, ittifakımıza dönük saldırılarınıza da hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Biz, sizin vesayet zihniyetinizle, Yassıada zihniyetinizle nasıl mücadele edilmesini son derece iyi biliyoruz. Buradan ortaya çıkarmaya çalıştığınız tablonun da ne olduğunu görüyoruz. Buna da müsaade etmeyeceğiz. Biz bu konuda deneyimliyiz. Hem bölgesel gelişmeler açısından hem Türkiye'nin içi açısından yapacağımız reformlarla, bölgede ortaya koyacağımız daha yüksek performanslı siyasetlerle Türkiye'yi, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaştırmaya devam edeceğiz. Ama size tavsiyemiz şudur, Cumhurbaşkanımızın demokrasimiz için verdiği emeğin tamamına değil bir saatine bile çalışsanız 100 yıllık bir demokrasi perspektifi edinirsiniz. Dolayısıyla, sivil darbeden bahseden Sayın Özgür Özel'in kendisinin, kendi tarihiyle yüzleşmesi, bu konuda aynaya bakması en verimli yolları bulmasına yol açacaktır. Biz, bu yargısal süreci bu çerçevede takip ediyoruz. Yeri geldiği zaman açıklamalarımızı da yapmaya devam edeceğiz."
Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı
Savcılıktan İmamoğlu açıklaması
İmamoğlu ile birlikte diploması iptal edilen 27 kişinin isimleri belli oldu
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
İnansa inansa Kadir İnanır..! :D
Ergenekon davasının savcısıyım diyenler, demek ki dosyayı biliyorlardı.
Arkadaş "Dosya hakkında hiç bilgimiz yok "diyor.Derin uykulardamısınız be birader.Eğer sizin bilginiz yoksa o zaman bu operasyonu başka güc odakları yapıyor demektir.Aklıma gelmişken sorayım.Eğer sizin bilginiz dahilin de ise nereye kadar götürebilirsiniz.Hadi diyelim Mansur Yavaş'ıda aldınız.Ya sonra .CHP 'yide mi kapatacaksınız.Diyelim kapattınız.O zaman seçimlerde kendiniz çalıp kendiniz oynarsınız.Bilmiyorum o zaman da dünyada sizi tanıyan olur mu.
Gazeteciler bile dosyalara, mahkeme sonuçlanmadan sonuçlara erişiyor :D ama açıklamada bilgimiz yok deniyor :D İmamaoğlu olsada olamsada öncelikle ekonomiye odaklanmanız gerekmektedir.
borsaningundemi.net’de yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.net ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.net ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.net verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.net sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (04:42)