Belirsizlikler artıyor, risk almak istemeyenler hisse satıyor

Dünya genelinde enflasyonla mücadele ve resesyon endişeleri devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump'ın tarifeler üzerinden başlattığı ticaret savaşı varlık fiyatlamalarını zorlaştırıyor. Geçen hafta, ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına getirdiği yüzde 25'lik gümrük vergisi sonrası, Avrupa Birliği ve Kanada misilleme önlemleri aldı. Bu durum, ticaret savaşlarının şiddetlenebileceği endişelerini artırırken, ABD Başkanı Donald Trump'ın politikaları yatırımcıları temkinli olmaya itti.

ABD Başkanı Trump'ın politikaları piyasaları sarsarken, hisse senedi piyasalarına dair kötümser tahminler gelmeye devam etti.

New York Borsası'nda işlem gören en büyük 500 şirketi takip eden S&P 500 endeksi, 19 Şubat 2025 tarihinde gördüğü 52,06 trilyon dolarlık piyasa değeri zirvesinin ardından 13 Mart'ta 46,78 trilyon dolara kadar gerilemişti. Bu süreçte endeksteki düşüş, 5,28 trilyon dolarlık piyasa değeri buharlaşmasına denk düştü.

ABD ekonomisi tehlikede

Financial Times köşe yazarı Katie Martin, Trump'ın politikalarındaki belirsizliğin kısa vadede ABD ekonomisini olumsuz etkileyeceğini belirtti. Martin, hisse senetlerinin değer kaybetmesine karşın tahvil faizlerinin aynı hızla geri gelmediğini, piyasalarda algı şoku yaşandığını ve düzeltmenin zor olduğunu vurguladı.

"Bu büyük bir değişim"

İsviçre bankası Lombard Odier'in yatırım şefi Michael Strobaek'in "ABD varlıklarını satıyoruz" dediğini aktaran yazar, "Strobaek, geçen yıl bu zamanlar, ABD hisselerini satın alma ve tutmanın 'jeostratejik' zorunluluğundan bahsediyordu. Bu büyük bir değişim" ifadelerini kullandı.

Martin, Strobaek'in fikrini değiştirenin ABD ekonomisi değil, yeni ABD yönetiminin sert adımları olduğunu belirtti. Başkan Yardımcısı JD Vance'in Münih Güvenlik Konferansı'ndaki konuşması, Trump'ın Zelenskiy'e davranışı ve Meksika ile Kanada'ya yönelik gümrük vergisi tehditlerinin bu değişime neden olduğunu vurguladı.

"Fon yöneticilerini kör uçuşa terk ediyor"

Yazar, Trump yönetiminin tarife politikalarının reel ekonomiye zarar vereceğini ve hisse senedi değerlemeleri düşen zenginlerin harcamalarını azaltacağını belirtti. Ayrıca, belirsizlik nedeniyle kazanç tahminlerinin zorlaşmasının yatırımcılar için endişe verici olduğunu vurguladı. Piyasadaki ruh halinin korkunç olduğunu ve Royal London'dan Trevor Greetham'ın, son günlerin en kasvetli 50 gün arasında yer aldığını söylediğini aktardı.

Trevor Greetham, piyasalara zarar verenin ABD ekonomisi verileri değil, tarifeler ve jeopolitik belirsizlikler olduğunu belirtti. Yazar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) kurtarıcı olarak müdahale edemeyeceğini ve yatırımcıların, para politikasının düzeltemeyeceği daha yavaş büyüme ve yüksek enflasyona odaklandığını ifade etti.

Fed'e müdahale durumu kötüleştirir

Yazar, durumu tersine çevirecek kısa vadeli bir katalizör olmadığını belirterek, ABD Başkanı'nın kişilik değişikliği veya büyük bir çöküş dışında bozulmanın durmayacağını ifade etti. Ayrıca, Trump yönetiminin Fed'e faiz indirimi yapması yönünde baskı yapmasının, yatırımcılar tarafından Fed'in bağımsızlığına müdahale olarak görülüp durumu daha da kötüleştireceğini uyardı.

ABD hisseleri fırsat avcılarını yakalayacak kadar ucuz hale gelebilir

Yazar, geniş çaplı düşüşlerde geçici sıçramaların normal olduğunu ve ABD hisselerinin bir noktada fırsat avcıları için ucuz hale gelebileceğini belirtti. Ancak, fiyat-kazanç oranının yüksek olduğunu ve fon yöneticilerinin iyimser olmakta zorlandığını ifade etti. Yazıyı, Trump'ın Fransız şampanyasına uyguladığı yüzde 200'lük tarifelere atıfta bulunarak sonlandırdı.

ABD borsalarında satış dalgasının sona ermesine iki hafta kaldı

Borsalarda volatilite ‘oyunun bir parçası’

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.