Borsaları aşağı çekebilecek 3 büyük risk

BORSANINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsalarında 3 büyük riskin hisse senetlerini daha da aşağı çekebileceği düşünülüyor.

Borsaningundemi.com’un derlediği bilgilere göre, ABD borsaları, Başkan Donald Trump'ın ikinci döneminin kaotik başlangıcı ortasında son birkaç haftada inişli çıkışlı bir dönem geçiriyor. 19 Şubat'tan bu yana S&P 500 ve Nasdaq’ın sırasıyla yüzde 6,1 ve yüzde 8,8 oranında değer kaybettiği görülüyor.

Insider’dan William Edwards’ın haberine göre, Wall Street tahminlerinin çoğu olumlu kalmaya devam etse de yatırımcılar üç önemli riskin hisse senedi piyasalarını daha da aşağı çekebileceğinden endişe ediyor. İşte söz konusu 3 risk…

Resesyon endişesi

ABD ekonomisinin resesyona doğru sürüklendiğine dair korkular son haftalarda yeniden ortaya çıktı. 2022 ve 2024'teki yanlış alarmların ardından, iş gücü piyasasıdaki potansiyel yumuşama sinyalleri bir düşüş endişesini yeniden körükledi.

Pantheon Macroeconomics'in ABD baş ekonomisti Samuel Tombs, paylaştığı notta, “Veriler Mart ayında özel sektördeki işten çıkarmaların daha da artacağını gösteriyor ve tüketici güveni anketlerinde iş gücü piyasasının gelecekteki sağlığı hakkında artan endişe, genellikle artan işsizliğin güvenilir bir işaretidir” diye yazıyor.

Renaissance Macro'nun ABD baş ekonomisti Neil Dutta da paylaştığı notta, zayıflığın devam etme olasılığının yüksek olduğunu söylüyor. Bunun bir nedeni, eyalet ve yerel yönetimlerin maaşlara yaptığı harcamaların ve öncü bir gösterge olan inşaat ücretlerine yapılan harcamaların keskin bir şekilde düşmesi. Bu alanlardaki harcamaların önceki düşüşler sırasında da yaşandığı biliniyor. Dutta, “Fed talebi artırmak için adım atmazsa iyi bir son görmüyorum” diyor.

Yatırımcılar, iş gücü piyasasının nereye gittiğine dair ipuçları için geçen hafta Şubat ayı tarım dışı bordro raporunu izledi. ABD ekonomisi beklentilere yakın olarak 151.000 iş eklerken ve işsizlik oranı beklenmedik şekilde yüzde 4,1'e yükselirken çok fazla iç görü elde edemedi. Fed Başkanı Jerome Powell, ABD ekonomisinin sağlam kaldığını söyledi ve bu hisse senetlerinin yükselmesine neden oldu.

Ancak Başkan Donald Trump’ın tarife uygulamaları ekonomik büyümeye başka bir belirsizlik seviyesi daha eklemiş durumda. Apollo, BCA Research ve TD Cowen gibi şirketler tarifeler nedeniyle artan durgunluk olasılığı konusunda uyarıda bulunuyor.

Goldman Sachs da Cuma günü tarifeler nedeniyle gelecek 12 ay için resesyon olasılığını yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkardı ancak ithalat ücretlerinin tersine çevrilebileceğini de kabul etti.

Bankanın ABD baş ekonomisti Jan Hatzius, paylaştığı notta, “Bu noktada bu olasılığı yalnızca sınırlı bir miktarda artırdık çünkü politika değişikliklerini temel risk olarak görüyoruz ve Beyaz Saray, aşağı yönlü riskler daha ciddi görünmeye başlarsa geri çekilme seçeneğine sahip. Politika risk senaryomuz doğru giderse veya Beyaz Saray çok daha kötü veriler karşısında bile politikalarına bağlı kalırsa, resesyonda riski daha da artacaktır” diyor.

Tarifeler paralelinde enflasyon endişeleri

Tarifelerle ilgili resesyon endişelerinin diğer tarafında, ithalat vergilerinin tüketici mallarının fiyatlarını artıracağı endişeleri bulunuyor. Bir başka deyişle, ekonomi dirençli olsa bile, yükselen fiyatlar Fed'in faiz oranlarını tekrar artırmasına yol açabilir ve bu da hisse senetleri ve tüketiciler üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabilir; ya da daha da kötü bir durum ortaya çıkabilir ve ekonomi zayıflamaya devam ederken tarifeler nedeniyle fiyatlar yükselebilir.

MRB Partners'ın yönetici ortağı Phill Colmar, paylaştığı notta, “Tarifeler, aksi takdirde sağlam bir hızda büyümeye devam edecek olan ABD ekonomisi için kendi kendine uygulanan bir resesyon enflasyonu politikasıdır. Bu süreçte ABD istisnailiği teması çözülmeye devam edecek ve işin kötüsü ABD hisse senetleri henüz aşağı yönlü büyüme riskleri için fiyatlandırılmadı” diyor.

Enflasyon son aylarda hafif bir canlanma yaşadı ve Eylül ayındaki yüzde 2,4 seviyesinden Ocak ayında yüzde 3 seviyesine yükseldi. Fed'in bu yıl iki adet 25 baz puanlık faiz indirimi uygulaması bekleniyor.

Artan küresel yapay zeka rekabeti

Sarsıntılı makroekonomik tablonun dışında, daha geniş anlamda borsa endekslerini yönlendiren dev sermayeli yapay zeka hisseleri zarar görmeye devam etme riski altında. Bunun nedeni, milyarlarca doları yapay zeka altyapısına yatırma stratejilerinin, Çinli Deepseek firmasının daha ucuz ve daha enerji verimli bir sohbet robotunun piyasaya sürülmesinden sonra sorgulanmaya başlaması. Yatırımcılar, bu hisselerin gelecekteki etkileyici büyüme vaadiyle emrettiği değerlemelerin haklı olup olmadığını aniden merak etmeye başlamış durumda.

Paradigma değişimi ABD yapay zeka hisseleri için acı verici oldu. Yıl başından bu yana Nvidia hisseleri yüzde 18,5, Microsoft yüzde 6, Amazon yüzde 9,5 ve Alphabet yüzde 7,8 oranında düştü. Bu arada, Çin merkezli yapay zeka hisseleri yükseldi: Nispeten ucuz bir sohbet robotu da piyasaya süren Alibaba'nın hisseleri yıl başından bu yana yüzde 65 oranında artarken JD.com ve Tencent sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 28 oranında değer kazandı.

UBS Global Wealth Management'ın Amerika baş yatırım sorumlusu Solita Marcelli, paylaştığı notta, “Yapay zeka kalıcı ve DeepSeek bunu destekler bir gelişme. Ancak son gelişmeler, aşırı yoğun veya aşırı pasif yatırım yaklaşımlarının riskli olabileceğini de gösteriyor çünkü yapay zeka ekosistemi içinde değer hızla değişebiliyor. Bizim görüşümüze göre, aktif ve çeşitlendirilmiş bir yaklaşım, yapay zekaya maruz kalmanın daha iyi bir yolu” diye yazıyor.

Borsaların en büyük endişesi enflasyon ve resesyon

New York borsası, Fed Başkanı Powell'ın açıklamalarının ardından yükselişle kapandı

‘Kâhin’ borsa uzmanından düzeltme uyarısı

Hisse senetlerindeki düşüş Trump’ın umurunda değil

Hisse senetleri için en büyük bilmece büyüme

Hisse senedi yatırımcılarını faizler değil enflasyon korkutuyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.