Seçim en çok hangi hisseleri etkileyecek

İlk defa halk tarafından seçilecek olan cumhurbaşkanıyla ilgili adaylar kesinleşti. Son dakikaya kadar bir aday daha çıkar mı beklentisine rağmen seçimler üç aday arasında geçecek. Bundan sonrası ise adayların seçim çalışmalarına yönelik olacak. Her seçimde olduğu gibi bu seçimin de favorisi olduğu gibi beklentisi olan adaylar da bulunuyor. Halihazırda seçim havasına girilmemiş olsa da ilerleyen süreçte tam anlamıyla gündemimizi işgal edeceği anlaşılıyor. Bunun doğal sonucu olarak seçimin piyasaların da gündemine yerleşecek olmasıdır. Zira konu seçim olduğunda piyasalardaki dalgalanmaların boyutu da artmakta.

Dalga boyutunun artmasındaki temel neden ise daha ziyade belirsizliklerden kaynaklanmakta. Eğer seçim sonuçları ya da seçim sonrası siyasi iklimde bir belirsizlik oluşacaksa dalgalanma daha fazla olacaktır. Ancak bu yönlü bir olasılık düşük görülüyorsa dalgalanmadan ziyade yükselme söz konusu olabilecek.

Cumhurbaşkanı seçimlerinde ilk tur ise 10 Ağustos günü yapılacak. Başbakan Erdoğan ilk turda seçilmek için gerekli olan oy sayısına ulaşmayı hedefliyor. Kampanyasını da bu çerçevede yürüteceği anlaşılıyor. Rakiplerinden Ekmeleddin İhsanoğlu ise öncelikle ikinci tura kalıp ardından istediği oya ulaşmayı hedefliyor. HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş ise seçim barajı olmaması itibariyle bu seçimleri daha ziyade partisinin seçmen sayısını tespit etmek için değerlendirecek.

Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın haberine göre, yapılan anketler seçimin ikinci tura kalıp kalmayacağını biraz da ilk turda seçmenin sandığa  göstereceği ilgiyle alakalı olduğunu gösteriyor. Özellikle CHP tabanının yeterli ilgiyi göstermemesi halinde Erdoğan’ın ilk turda da ipi göğüsleme ihtimali var. Cumhurbaşkanının 10 Ağustos’ta seçilmesi halindeyse piyasalar seçim atmosferini kısa sürede üzerinden atacak. İkinci tura kalınması durumundaysa alternatif olasılıkların daha fazla güçlenmesi itibariyle dalgalanmaların da artabilecek.

Politik istikrar...

Piyasalar için önemli olan politik istikrar. Cumhurbaşkanı seçiminde de aynı beklenti hakim. İstikrarın korunacağına dair  güçlü sinyal alınması fiyatlara olumlu yansıyacaktır. Gerçi piyasa oyuncuları cumhurbaşkanı seçiminin mevcut fiyatların içinde olduğunu söylese de seçim sürecinde yaşanacak gelişmeler, mart yerel seçimleri gibi bir çok sinyali içinde barındırıyor. Bu nedenle Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi halinde pozitif yönde etkiler. İkinci tura kalınması halindeyse dalgalanmalar artabilir.



Seçim dönemlerinde hareketli sektörler
Seçimler, hisse senedi piyasasında hareketlenmelerin arttığı dönemler olarak öne çıkıyor. Bu süreçte olumlu ve olumsuz gelişmeler öncelikle likit hisselerde gözleniyor. Bu nedenledir ki ağustos ayında Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin gelişmelerin ilk etkileri de likit olan bankalarda görülecek. Olumlu beklenti ve gelişmeler banka hisselerinde alımları güçlendirecektir.

Geçtiğimiz 30 Mart yerel seçimleri öncesinde de benzer bir durum söz konusu olmuştu. Oluşan belirsizlikler öncelikle endeksi geriletirken sonradan güçlü hükümet yapısının korunacağına yönelik beklentiler alımları güçlendirmişti. Seçim sonrasındaysa yükselmeye devam eden endeks, banka hisselerine gelen taleple birlikte 60 binli seviyelerden 80 binli seviyelere kadar tırmanmıştı.

Cumhurbaşkanı seçimleri yerel seçimlerin yarattığı olumlu etki kadar olmasa da Endeks hisseleri üzerinde pozitif yönde etkide bulunacaktır. Banka sektörüne ilave olarak taş toprak ve metal ana sanayii de hareketli olacak sektörler arasında yer alıyor.       

Taş, toprak ve metal ana sanayii...
Seçim dönemlerinde banka sektörü gibi ilgi gören bir diğer sektör de taş, toprak ve metal ana sanayii hisseleri oluyor. Genel olarak seçim döneminde ilk tur ve ikinci tur arasında Endeks’te artış yaşandığı gözlenmekte. Benzer bir durum yeni cumhurbaşkanı seçimi için de gündeme gelmesi söz konusu olabilecektir. 



Yurtdışındaki gelişmeler ve enflasyon izlenecek

İlkbahar ve yaz aylarını seçimler ve beklentilerle geçiren piyasalar, son çeyrekte yüzünü biraz daha yurtdışı gelişmelere ve enflasyon verilerine çevirecek. Geçtiğimiz hafta TÜİK haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı.

TÜFE’de hazirandaki artış yüzde 0.31 oldu. Bir yıllık TÜFE ise yüzde 9.16 arttı. Piyasadaki genel beklenti ise haziranda TÜFE’nin gerilemesi yönündeydi. TÜFE’nin genel beklentinin üzerinde gelmesi ilerleyen süreçte enflasyon verilerinin piyasalar üzerindeki etkisinin daha fazla hissedileceği şeklinde yorumlanabilir. Hal böyle olunca piyasaların ileriye dönük seyri açısından çok daha yakından takip edilmesi şart görünüyor.

Faiz indirim beklentisi

Yabancı yatırım bankaları ise, artan enflasyona rağmen faiz indirimine ilişkin beklentilerini koruyor. Citigroup da beklentilerin üzerinde gerçekleşen enflasyon rakamlarına rağmen TCMB’nin cari faiz indirim politikasını devam ettireceğini ve Temmuz ayında 50 baz puan indirimde bulunacağı yönündeki beklentisini dile getirmekte. Anlaşılan o ki enflasyonun yüksek seyri ve faiz indirimine ilişkin gelişmeler, önümüzdeki dönemde piyasaların gündeminde kalmaya devam edecek.

Ekonomik göstergelerin yanı sıra siyasi istikrar açısından da cumhurbaşkanı seçimi sonrası gözler Hükümete ve dolayısıyla iktidar partisine kayacak. Bu noktada en önemli konu yeni başbakan ve yeni kabinenin kimlerden oluşacağı.

Piyasa aktörleri açısından da ekonomi yönetiminde değişim olup olmayacağı takip edilecek. Bunlardan ayrı olarak ekimde Ak Parti’nin kongresinin yapılacağını da hatırlatmak isteriz. Parti başkanlığı için yarışacak adaylar da bu süreçte önemli olacak. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.