E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street ‘kayıp on yıla’ nasıl hazırlanabilir?---

Wall Street ‘kayıp on yıla’ nasıl hazırlanabilir?

Wall Street ‘kayıp on yıla’ nasıl hazırlanabilir?
26 Aralık 2024 - 14:54 borsaningundemi.net

ABD’li yatırımcılar aşırı değerlenen hisse senetleri nedeniyle cansız borsa getirilerinin hakim olduğu bir on yıla giriyor olabilir. Yine de yatırımcıların düşük performans dönemine karşı alabilecekleri bazı önlemler var

BORSANINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ


Küresel hisse senetleri yapay zeka, Nvidia ve diğer büyüme faktörleri sayesinde tarihi bir ralli gerçekleştirdi. Ancak bazı Wall Street stratejistleri piyasanın önümüzdeki on yılının fırtınalı geçeceği konusunda uyarıyor. Barron’s’un haberine göre söz konusu uyarılar dikkate alınmaya değer. Yatırımcıların kendilerini korumasının ve ‘kayıp on yıl’ riskinden kaçınmasının yolları da bulunuyor.

Wall Street devi Goldman Sachs’a göre yükselen hisse fiyatları ve teknoloji hisseleri lehine aşırı yoğunlaşma endişelerin ana nedeni olarak öne çıkıyor. Goldman ekim ayında yayınlanan bir raporda piyasanın ekonomik döngülere göre düzeltilmiş fiyat-kazanç oranının 38’e ulaştığını açıkladı. Raporda söz konusu FK oranın 1930’a kadar uzanan zaman aralığında 97. yüzdelik dilime girdiğini belirtiliyor. Büyük teknoloji hisselerinin rallisi sonucu borsadaki yoğunlaşma ise 99. yüzdelik dilime ulaştı.

Goldman Sachs önümüzdeki 10 yıl içinde yatırımcıların borsalardan %3 veya enflasyon sonrası %1 getiri beklemeleri gerektiğini söylüyor.

Düşük borsa getiri bekleyen tek Wall Street devi Goldman Sachs değil. 9.3 trilyon dolarlık varlığın yöneticisi konumundaki Vanguard da benzeri bir tahminde bulunuyor ve ABD borsalarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde yıllık %2,8 ila %4,8 arasında getiri sağlayacağını öngörüyor. JPMorgan stratejistlerinin yıllık getiri beklentisi ise %5.

Kayıp on yıl kesin değil

Ancak bu karamsar görüşlere tüm yatırım çevreleri katılmıyor. S&P 500’ün 2020’lerin sonunda 10 bin puanı geçeceğini öngören ünlü ekonomist Ed Yardeni, “İleriye dönük FK oranlarının tarihsel ortalaması olan 15 civarına inmesi gerektiğine dair can sıkıcı bir inanç var. Bununla ilgili sorun şu ki ne İncil’de ne de ABD anayasasında ileriye dönük FK oranlarının 15’e geri dönmesi gerektiğini söyleyen hiçbir şey yok” açıklamasında bulundu.

Yüksek fiyatları nedeniyle hisse senetlerinden kaçınmanın sebep olabileceği diğer bir sorunsa piyasaların pahalı kalabileceği ve değerini koruyabileceği gerçeği. Zira yatırım çevrelerinde uzunca bir süredir hisse senetlerinin aşırı pahalı olduğunu belirten eleştiriler seslendiriliyor. GMO’nun Kurucusu Jeremy Grantham konuyla ilgili açıklamasında Hisse fiyatların bilançolara göre oranlarının 2014’ten bu yana köpüklü seviyede olduğunu söyledi. Buna karşın kısmen teknolojideki gelişmeler ve diğer büyüme kaynaklı itici güçler sayesinde hisse senetleri yükselmeye devam etti.

Hisse fiyatları faiz oranları başta olmak üzere birçok makro faktörden etkileniyor. Düşük faiz oranları hisse senetleri için daha uygun bir ortam oluşturuyor. Özellikle gelişmekte olan piyasalarda hisse senetleri daha ucuz olsa da bilanço artışlarıyla etkileyici seviyelere ulaşamıyorlar. Bu da ABD şirketlerini küresel sermaye akışları için en iyi yer haline getiriyor.

Yatırımcılar kayıp on yıldan nasıl kaçabilir?

Yine de yatırımcıları portföylerini endişe verici senaryolardan korumanın birkaç yolu var. Goldman analistlerine göre uygulanabilecek bir çözüm S&P 500 Endeksi’ni takip ederken eşit ağırlıklı endekse yatırım yapmak. Zira endeksin geleneksel dağılımında teknoloji hisseleri %33’lük ciddi bir ağırlık oluşturuyor. Eşit ağırlıklı endekste ise sektörün ağırlığı %17’ye kadar geriliyor. Endeks fonunun standart versiyonu için 22 olan FK oranı eşit ağırlıklı versiyonda ise 18’e kadar geriliyor.

Yatırımcılar varlıklarının bir kısmını küçük sermayeli veya değerinin altındaki fonlara taşıyarak ve düşük değerli hisse senetlerini doğrudan hedef alarak da benzeri bir hedefe ulaşabilirler. 25 milyar dolarlık Oakmark Fonu’nun Eş Yöneticisi Bill Nygren enerji ve finans gibi sektörlerde bol miktarda düşük fiyatlı hisse olduğunu ve her iki sektörün de 18’den düşük FK oranı ile işlem gördüğünü belirtiyor.

ConocoPhillips, Citigroup ve Charles Schwab, Nygren'in favori hisseleri arasında. Kârının büyük bir kısmını aracı kurum müşterilerinin nakitlerine yatırım yaparak elde eden Schwab, kısa vadeli borçlanma maliyetlerinin yükselmesinin ardından hisse fiyatında önemli bir düşüş gördü. Nygren, bu sorunun artık dikiz aynasında kaldığını ve artık ana işinin parlamasının zamanın geldiğini söylüyor.

Nygren, "Schwab, yatırımcı sayısını büyük para yönetimi platformlarının hepsinden daha hızlı artırdı. En düşük maliyetli platforma sahipler ve bu da yatırımcılara daha düşük maliyetle daha fazla hizmet sunmalarını sağlıyor” dedi.

Haberde yatırımcılar yıllardır büyük ve mega sermayeli şirketlerin hisselerine akın ettiğini küçük sermayeler şirketlerin hisselerininse bu süreçte gecikmeli olarak düşük değerlemelerde kaldığı belirtiliyor. Gerçekten de küçük sermayeli şirketler, son 10 yılın sekizinde büyük şirketlerin gerisinde kaldı. iShares Core S&P küçük sermayeli şirketler ETF’si 2024'te sadece %17 arttı. Bu normal bir yıl için yüksek bir kazanç gibi görünüyor olabilir. Ancak S&P 500 Endeksi’nin %26 yükseldiği bir yılda bu iyi bir performans gibi gözükmüyor. Fonun portföyündeki hisse senetleri 17 kat ileriye dönük FK oranıyla işlem görüyor. Büyük sermayeli hisse senetlerinin aksine, fonun mevcut FK oranı on yıl öncekiyle hemen hemen aynı seviyede.

Harbor Capital Advisors'ın Portföy Yöneticisi Jason Alonzo'ya göre, küçük sermayeli şirketlerin önümüzdeki on yıl boyunca faydalanabileceği yeni destek rüzgarları da bulunuyor. Daha elverişli bir faiz oranı ortamı, yeni Trump yönetimi, yerli ABD şirketlerini destekleyecek bir mevzuat ortamı ve vergi politikası küçük sermayeli şirketleri destekleyecek nitelikte. Alonzo, "Bu, küçük sermayeli şirketler için iyi haber" açıklamasında bulundu.

Dış pazarların dezavantajları var, ancak yine de kelepir hisse senedi fırsatları sunuyorlar. Japonya, İngiltere ve İsviçre gibi gelişmiş piyasaları izleyen iShares MSCI EAFE ETF’si, S&P 500'ün 2013'ten bu yana ulaşmadığı en düşük seviye olan 14 kat FK oranının altında işlem görüyor. Söz konusu fonun teknoloji yatırımları sınırlı olsa da (portföyün sadece %10'u) Ozempic’in üreticisi Novo Nordisk, gıda şirketi Nestle ve lüks mal üreticisi LVMH gibi birçok üst düzey şirket fonun içeriğinde bulunuyor.

Lüks mallar Çin piyasasındaki zayıflık nedeniyle son dönemde iyi bir performans gösteremedi. Ancak LVMH ve Richemont gibi şirketler bu türden krizlere dayanabilecek nitelikteler. Güçlü dolar, ABD'li yatırımcılar için denizaşırı kârların değerini düşürüyor ve dış piyasa endeks fonları için bir ters rüzgar oluşturuyor. Yine de on yıllık bir zaman aralığı hedefleniyorsa, önemli olan kalıcı bilanço büyümesidir.

4 tahminde yapay zeka yatırımlarının geleceği4 tahminde yapay zeka yatırımlarının geleceği

 

Almanya’nın ‘Muhteşem Yedili'si krize rağmen ralli yapıyorAlmanya’nın ‘Muhteşem Yedili'si krize rağmen ralli yapıyor

 

Vanguard: Fed faizleri yüzde 4’ün altına düşürmeyecekVanguard: Fed faizleri yüzde 4’ün altına düşürmeyecek

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)